Değerli Basın Mensupları, Aziz Milletim,
15 Temmuz gecesi Mısır diktatörü Sisi ile Okyanus ötesinin klonlanmış gayrimesru zurriyeti milli iradeye kastetmiştir. İsraile ateş etmekten aciz F-16’ları ile başta Cumhurbaşkanlığı Camisi olmak üzere sivil mekanlar bombalanmış, helikopter, uçaksavar gibi savaş araçları ile sivil halk katliama maruz bırakılmıştır, tanklar meydanlardaki halkın üzerine sürülmüştür. 200’ün üzerinde vatan evladı şehid olmuş, Binlerce gazimiz var. Şehidlerimize Cenab-Allah’tan rahmet dilerken, gazilerimize acil şifalar diliyoruz. Şehidlerimiz, gazilerimiz isimsiz kahramanlar olarak Çanakkale’nin aslanları ile birlikte milletin hafızasında yer etmiştir.
Paralel ihanet çetesi mensupları için şunları söylemek istiyorum;
‘Hangi aidiyet silah arkadaşına, masum sivil halka, milli iradeye silah çektirebilir?
Bir meczubun metfunları için bugün söylenebilecek tek şey ‘hainler için, zalimler için, katiller için YAŞASIN CEHENNEM!
Burası Mısır değil…
17-25 Aralık bir darbe süreci idi,
Gezi, ulusalcı Türklerin operasyonel araç kullanıldığı bir kalkışma idi.
Suruç, Ankara, İstanbul canlı bomba eylemleri Türkiye’ye bir had bildirme süreci idi.
Cumhurbaşkanına yönelik onlarca suikast girişimini söylemiyorum bile…
Ancak son kalkışma, izansızlığın, vicdansızlığın, satılmışlığın zirvesidir.
Sahi 80 yaşındaki nineden ne istediniz,
Sevgili Arkadaşlarım;
Dualı millet asaletinin gereğini ifa etmiş, darbe sürecine canı bahasına el koymuş, Türkiye Darbe tarihine nokta koymuştur.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen teşkilatları nasıl 28 Şubat zulum idaresine karşı kahramanca direndi ise, Balyoz, Yakamoz, Ayışığı gibi darbe süreçlerine direndi ise aynı şekilde Fethullain Terör Örgütünün darbesine de direnmiştir. Teşkilatımla gurur duyuyorum.
Genel Başkanımız Ali Yalçın’dan ilk olarak duyduğumuz ‘altı ibadet, ortası ticaret-siyaset, üstü ihanet’ olarak tasnifi ve tanımlaması yapılan paralel olarak kodlanmış ihanet çetesinin ilk olarak Aktif-Sen’i kurarak Eğitim-Bir-Sen’e savaş açtığı o günlerde bunun Türkiye’nin yarınlarına kastedecek bir iradeyi içerdiğini, Aktif-Sen pilot uygulaması başarılı olursa, bu yapının siyasi parti kurma teşebbüsünde bulunacaklarını söylediğimizde bizi anlayamayanlar, ‘bugün ne düşünüyorlar?’ merak ediyorum.
Milli iradeye kasteden kökü dışarda ihanet şebekelerine karşı ‘Devlet tedbir almalı’ diye 3 yıldır çağrı yapıyorduk. Devlet yaşanan süreçten ders almalı, milletin fedakarlığının gereğini yerine getirmeli, had bilmesi gereken unsurlara haddini bildirmelidir. Devlete silah çeken devletin ekmeğini yiyememelidir… Terör örgütü mensuplarının kamu ile ilişiği kesilmelidir. Başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere terör örgütünün mensuplarının kamudan uzaklaştıran tüm yöneticileri tebrik ederken, 12 Eylül'ün ürünü YÖK yine insiyatif alamadı. Bütün kurumlarda görevden almalar yaşanırken YÖK yöneticilik görevinde bulunan dekanların sadece dekanlık görevinden istifasını isteyebildi. Devletin gösterdiği hassasiyeti gösteremedi. Milli Eğitim Bakanlığının yaptığını yapamadı. Diyorum ki; 200 şehidin kanını yerde bırakanlar utansın.
Buradan Selçuk Üniversitesi başta olmak üzere rektörlerimize bir çağrı yapmak istiyorum; İnsiyatif alın, Fethullain Terör Örgütü mensuplarına ait listenin çantanızda olduğunu ifade etmiştiniz. Listeyi çantanızdan çıkarın ve gereğini yerine getirin. Özellikle Selçuk Üniversitesinde terör örgütünün liderlerinin bulunduğunu biliyoruz, (bunlardan bazıları kaçak konumdadır) ve bu hainlerin hala kurşun sıktıkları devletin memuru sıfatını taşıması zorumuza gidiyor.
Paralelle mücadelede özel insiyatif alınması gerekiyor ve bu insiyatifi alan sendikacı, bürokrat, siyasetçi milletin kadim hafızasına altın harflerle yazılacak, ahiretine hatırı sayılır bir azık hazırlamış olacaktır. Bu insiyatifi alamayanlar ise hem dünyada hem ahirette hasmımızdır, iki elimiz yakalarındadır.
Burada bir hassasiyet uyarısı yapmak istiyorum;
Terör örgütüne mensup hiç kimsenin cezasız kalmaması için azami çaba gösterirken terör örgütü ile ilişkisi olmayan kamu görevlileri mağdur edilmemelidir. Kimse bizden merhamet beklemesin ancak adalet çizgisinden de ayrılmayacağız.
Akademik Birlik Platformu Adına arkadaşımız Doç. Dr. Metin AKSOY’ un koordinesinde bir imza kampanyası başlatmış bulunuyor.http://darbeyekarsiyiz.com/
Sözlerimi Dünya Alimler Birliği Başkanı Yusuf El Kardavi’nin sözleri ile nihayetlendirmek istiyorum;
‘Müjdeler olsun Ey Türk Milleti! Allah seni asla mahzun etmez! Çünkü sen, güçsüzleri omuzlar, yoksula verir, misafiri ağırlar, haksızlığa uğrayana destek verirsin!’
Asil milletimizden aldığımız ilhamla teşkilatımız bütün unsurları ile alanlardadır.
Teşekürler Türkiye,
Teşekürler Konya,
Teşekürler Eğitim-Bir-Sen…
.jpg)