Bugün, Türkiye’de en uzun süre iktidarda kalmayı başaran ve devam etmesi yönünde geniş halk desteği bulunan AK Parti için önemli bir gün. Hükümet politikalarında kırılma yaşanmaması, devamlılığın sağlanması açısından Başbakan’ın Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu olmasının kararlaştırılmasının ardından AK Parti’nin başına da Sayın Davutoğlu’nun geçmesine delege vizesi olarak anılacak gün. Şüphesiz yeni Başbakanı ve dolayısıyla kurulacak olan yeni hükümeti bekleyen önemli ve bir o kadar da öncelikli konular var. Çalışma hayatı açısından bunların en öncelikli olanlarından birisi şüphesiz akademisyenlerin mali problemlerinin çözüme kavuşturulmasıdır. Akademik camia ile ilgili geçmişten bugüne kurulan cümleler ve verilen vaatlere baktığımızda hükümetin itibarına gölge düşmemesi için öncelenmesi gereken konunun bu olacağını söyleyebiliriz.
Ekim 2012’de Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç’ın, “Öğretim elemanlarının maaşları iyileşecek” müjdesi, Mayıs 2013’te Başbakan’ın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e Kızılcahamam Kampında “Akademisyenlerin maaşlarına zam yapılması talimatı”, Ocak 2014’te Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’nın, “Akademisyenlerimiz, daha önceki yıllarla kıyaslanmayacak kadar gerilemiş durumdalar. Dolayısıyla bu konuda bir iyileştirme yapılması gerektiği konusunda çalışmalar var” açıklaması, Şubat 2014’te Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın, “Yakında atacağımız en önemli adım üniversiteöğretim üyelerimizin özlük haklarının ve aldığı ücretlerinin iyileştirilmesi” açıklaması sonrası Mart 2014’te Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “Akademik zam konusunda çalışmaların tamamlandığını, Araştırma Görevlisi, Öğretim Görevlisi gibi öğretim elemanlarına yüksek oranda zam yapılacağını ve diğer Öğretim Üyelerine de performans sistemine göre bir iyileştirme yapılacağını” söylemesi fakat aradan geçen bunca zamana rağmen henüz adımların somutlaşmaması, yeni hükümetin akademisyen kökenli Başbakanına gözleri çevirecektir.
Üniversitelerarası Kurul tarafından yayınlanan “Türkiye’de Akademisyenlerin özlük Haklarının Mevcut Durumu ve İyileştirilmesi” Raporu, SETA tarafından yayınlanan “Ulusal ve Uluslararası Karşılaştırmalarla Öğretim Üyeliği Maaşları” Raporu ve eğitim öğretim ve bilim hizmet kolunda ‘genel yetkili’, Türkiye’nin örgütlü en büyük sendikası Eğitim-Bir-Sen’in Ulusal ve Uluslararası Karşılaştırmalar Tespitler ve Talepler ışığında “Öğretim Elemanlarının Mali Hakları” Raporu aynı konuda farklı tespitler yaparak, yeni bir çalışmaya gerek olmayacak kadar yaşanan problemi net olarak gözler önüne sermiştir.
Türkiye’nin son on yıllık dönemde yakaladığı ekonomik ve siyasi istikrarın katkısıyla sosyo-ekonomik göstergelerindeki olumlu değişiklikten payını alamayan, 12 yıllık AK Parti iktidarında iyileştirmeye açık alanların başında gelen akademik camianın mali sorunları konusu çözülmedikçe geleceğe ilişkin kurulan cümlelerin altı boş olacaktır. Günümüzde üniversitelerden iyi derece ile mezun olan gençlerin akademik kariyer yapmaktan ve geleceğin bilim adamı olmaya soyunmaktan kaçınması tedavi edilmesi gereken bir yaradır. Özel sektörde veya devlet kurumlarında istihdam edilen gençlerin aldıkları ilk maaşın, yıllarını vermiş bir öğretim elemanından fazla olmasının izah edilebilecek yanı yoktur. Dünya’da 28 ülkede mesleğe giriş düzeyinde öğretim elemanının aylık maaşı 2.736 $ iken, Türkiye’de 1.638 $ ise, söylenecek çok şeyin olduğu açıktır.
Üniversiteden yeni mezun olan öğrenci, 2013 verilerine göre, kamuda mühendis olduğunda 3.394 TL, özel sektörde orta düzey bir yönetici olduğunda 2.500-3.500 TL arası bir maaşla işe başlıyor. Kamuda uzman yardımcısı olduğunda 2.860 TL ile başlangıç yapıyor. Aynı kişi üniversitede kalmayı ve bilimsel çalışmaya kendisini adamayı düşündüğünde 2.203 TL ile işe merhaba diyorsa, akademik alan SOS veriyor demektir. Burada akademik personele verilen maaşlara girecek ve rakamların düşüklüğünü yeniden afişe edecek değilim. Bu konuda söylenecek sözlerin çoğu söylendi.
Eğitim-Bir-Sen, toplu sözleşmede masasında ödevlendirilen akademisyenlerin mali sorunlarını tespitten teklife dönüştürmüş, raporlaştırarak YÖK Başkanı ile birlikte mutabakat içerisinde kamuoyuna deklare etmiş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na, Maliye Bakanlığı’na taşımış, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nda başat konu olarak ele aldırmış ve 17 Aralık öncesi Bakanlar Kurulu’na getirilecek kadar mesafe almıştır. 17 Aralık hadisesi ile mali dengelerdeki değişikliklerden yola çıkılarak ötelenen konunun öncelenme zamanı gelmiş ve artık geçmektedir.
Catherall, eğitimcilerin kaderini resmettiği veciz sözünde, “Öğrenmenin üç kaynağı; çok görmek, çok acı çekmek, çok çalışmaktır” der. Akademisyenler kendilerine reva görüleni çok görüyor, verilen sözlerin zamana yayılmasından çok rahatsız oluyor ve karşılaştıkları muamele dolayısıyla gerçekten çok acı çekiyorlar.
Yetkili sendika olarak, akademik camianın sorunlarının çözümü için ortaya koyduğumuz emek yabana atılmamalı, yarım kalan adımlar tamamlanmalı, hükümet yetkilileri tarafından kurulan cümlelerin altı ivedilikle doldurulmalıdır.
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Siyonizmin sponsorları da bedelini ödeyecek
Zorluklar dayanışmayla aşılır, sorunlar örgütlenerek çözülür
Örgütlü gücümüzle tarih yazıyor, yetkimizle kazanım üretiyoruz
Eğitim sisteminin ihtiyacı tamir mi, imar mı?
Salgın sürecinde bir fedakârlık örneği: Eğitim çalışanları
Hakkımızdan azına razı olmadık, olmayız
Pagan kültürden medet uman çağdaşlık
Kamu görevlisi devletin yükü değil, gücüdür
Yeni ufuklardan yeni umutlara
Paradigmalar sarmalında kadın ve emek
Denetim, kadavraya otopsi değil, hayata koruyucu hekimlik yapmaktır
Fedakârlıklarımızın ham maddesi ideallerimizdir
"Eğitim kovayı doldurmak değil, ateşi tutuşturmaktır"
Seçimimiz daha ideal bir eğitim düzeni içindir
Şiddet eğitimi tehdit ve tahdit ediyor
Yanlışı göstermek doğruyu görenlerin hakkıdır
Bir istiklal ve istikbal meselesi olarak öğretmenlik mesleği
Bugün için umut gelecek için müjdeyiz
Sıralama ve yerleştirme baskısı altındaki ortaöğretime yerleştirme serüvenimiz
Niceliğimizin büyüklüğünü niteliğimizin gücüyle besliyoruz
Yabancı dil öğretimi için önce öğretmen
Cefayla açılan yolu vefayla yürüyoruz
Özel öğretimin hâli ve sorunlarının halli
Tarihin öznesi olmak için paradigmayı değiştirmeliyiz
Millî Eğitim millî eğilime uymalıdır
Hikmet sırrına erebilen üstün zekâlı çocukları tanıma ve yetiştirme davamız
Büyük Türkiye hedefine inanmış 402 bin üyeyle yeni anayasa yolculuğu başlatıyoruz
Muhaciri olduğumuz dünyanın Ensarı olmak
"Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın..."
Öncü medeniyet davasında imam hatip okullarının önemi ve sorumluluğu
Hep birlikte hareketleneceğiz, bereketlenerek büyümeye devam edeceğiz
Şimdi, herkesin kazandığı toplu sözleşmeyi anlatma vakti
Kültür elçisi olarak misafir öğrenciler
'İnsanlığın son adası'nda mesuliyetimiz
Denetimin unvan, imkân ve yetki sorunu
Hayatı Hakk'a uydurmak için bismillah...
Hayatı Durdurmak Kimlerin İşine Yarar?
KYK Artık Sorunların Altını Değil Üstünü Çizmeli
Öğretmenler Neden 'Ek Dersi' Değil de 'Ek İşi' Tercih Ediyorlar?
Dünü Kuşanıp Yarını Kuşatacaklar Buluştu
Yüreği, Kavgası, Sevdası ve Kalemi Güzel Adam
Ya Cumhurbaşkanı Öğretmen Olsaydı!
Aynı Sorun Aynı Hata Aynı Tartışma
FATİH Projesi Mesleki Eğitimi Uçurabilir mi?
İmkânsız Diye Bir Şey Yoktur
İHH'ya Hasım Olanlar İsrail'e Hısım Olanlardır
Milli Eğitimin Çağı Dönüştürecek Projesi
YÖK, Teknik Öğretmenleri Duymalıdır
Şafak Pavey'in Merhameti Değil, Rosa Parks'ın Başarısı
Sendikacılığın Öğretmeni Erol Battal
Öğretmenler Zimmetle Karşı Karşıya!
Sayın Bakanım, Bürokratların Öğretmene Neden Zulmediyor?
MEB Hukuk Müşavirliği Başörtüye Serbestliği Hazmedemedi mi?
Onlar Çaresizliklerinden, Biz İse İnsanlığımızdan Utandık
Eğitim-İş’e Acil Şifalar Diliyorum
Kılık Kıyafet Özgürlüğü Eyleminde Dik Duranlar ve Dibe Vuranlar
MEB “Unutan iyileşir” Politikasını Bırakmalı
Milli Eğitim 100 Temel Eseri, Ertuğrul Günay İse Kendini Gözden Geçirsin
Sıddık Ertaş’ın Rosa Parks Duruşunu Kutluyorum
Devletin Sadık Kulları ‘Çiçek Olun’…
Statükonun Mankurtlaşmış Kibirli Bekçilerine
Vali Öğretmenleri Anladı Darısı Hükümete
Çığlıklar Feryada Dönüştü Çözüm: İl Emri
Eğitim-Bir-Sen Neleri Yapmadı?
‘Kamusal Alan’ Koca Bir Yalan!
Bakan Felaket Tellallarını Ters Köşeye Yatırdı
Bakan’ın İçi Burkulmuş, Biz ise Çileden Çıktık
Öğretmenler Bu Kez Himmet Değil Buğday İstiyor
Herkesi Eğitim Müfettişi Olmaya Davet Ediyorum
Bazı Eğitim Müfettişleri İstiklal Mahkemelerine Rahmet Okutuyor!
Özel Harekât Okullara Kaydırılsın (!)
Yalan Namertlerin Cesaretidir
Fişleyen Rektörü ve Dışlanan Doçenti Anlayabilmek…
Kurban Olarak Daha Kaç Okul Müdürü Lazım?
Şeflere “Ötanazi” Uygulanıyor
BT Öğretmenlerinin Sorunları Çözülebilir mi?
Sözleşmeli Yolluğunda Yanlışlar Zinciri!
AKADEMİK YÜKSELME YÖNETMELİKLERİ KARİYER Mİ, BARİYER Mİ!...
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ